Kanaat, elindekini yeterli bulma, yetinme, fazlasını istememedir.
Dünya nimetlerinin peşinden hırsla koşup eldeki nimetleri küçük görmek şükürsüzlüktür.
Kanaat, bir insanda bulunması gerekli önemli niteliklerden birisidir.
Bir insan çalışıp çabaladıktan sonra payına düşene razı olmalı başkalarının elindeki şeylere göz dikmemelidir.
Kanaat, tükenmeyen bir hazinedir. Bu duygu bizlere huzur verir. Hırs ise rahatsızlık ve huzursuzluk getirir.
Dinimizde kanaatkârlığın önemi vurgulanırken, dünyaya ve mala karşı aşırı düşkünlük de yerilmiştir. (Âl-i İmrân, 3/185)
Sevgili Peygamberimiz çeşitli vesilelerle birçok hadisinde kanaatin önemini vurgulamıştır. Nitekim, "İslam'ın dosdoğru yoluna ulaştırılan ve geçimi yeterli olup da buna kanaat eden kimse, ne kadar mutludur!" (Tirmizî, Zühd , 35), "Gerçek zenginlik, mal çokluğu ile değil, gönül tokluğu iledir." (Buhârî, Rikâk, 15), "...Kanaatkâr ol ki, insanların Allah'a en çok şükredeni olasın." (İbn Mâce, Zühd, 24) buyurmuştur.