-
Canlı Yayına Mesaj Gönder
  • 25°C

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da Kutlu Doğum Haftası, programına katıldı…

Kutlu Doğum Haftasının İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen kapanış programına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldı...

Kur'an tilaveti ve salavatlar eşliğinde başlayan programda, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in açış konuşmasının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, yarın gece idrak edilecek Miraç Kandili'ni tebrik ederken, Kutlu Doğum Haftasının herkes için yeniden dirilişe, bu yıl "Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" temasıyla düzenlenen kutlu doğum etkinliklerinin, millet, İslam ümmeti ve tüm insanlık için kurtuluşa vesile olmasını temenni etti.

Kutlu Doğum Haftasının düzenlenmesinden dolayı Diyanet İşleri Başkanlığına ve Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kutlu Doğum Haftası gibi programların Peygamberimizin Rahmet mesajlarını tüm kesimlere ulaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum. Kutlu Doğum Haftası gibi etkinlikler Peygamberimizi anlamamız ve sünnetini hayatımıza uygulamamız için önemli vesilelerdir" dedi.

"Kutlu Doğum Haftası gibi programların Peygamberimizin Rahmet mesajlarını tüm kesimlere ulaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum..."

"Kutlu Doğum Haftası gibi programların Peygamberimizin Rahmet mesajlarını tüm kesimlere ulaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum. Kutlu Doğum Haftası gibi etkinlikler Peygamberimizi anlamamız ve sünnetini hayatımıza uygulamamız için önemli vesilelerdir. Enes bin Malik, Resulullah Aleyhissalatu Vesselam için 'İnsanların en güzel huylusuydu' dedikten sonra onu nasıl tarif ediyor. 'Allah'a yemin olsun ki Resulullah'a 10 sene hizmet ettim. Bu süre zarfında yaptığım veya yapmadığım bir işten dolayı beni ne azarladı ne tahkir etti ne de bir defacık bana surat astı.' O, insanların en müşfiki, en merhametlisi, en naziği idi. Affetmeyi sever, kimseyi incitmez, düşmanlarının dahi iyiliğini isterdi. Herkese karşı güler yüzlü, güzel yüzlü olan Peygamberimiz, hayatta karşılaştığımız sıkıntılar karşısında sabretmeyi, kanaatkâr olmayı tavsiye ederdi. O, paylaşmayı severdi, bir öğünlük yemeğini bile olmayana verdiği için hem kendisinin hem de ailesinin aç sabahladığı çok geceler olurdu. Cenk meydanlarına yiğit bir komutan, torunlarına merhametli bir dede, eşlerine ideal bir koca olan Peygamberimiz, şahsının tabulaştırılmasına asla rıza göstermezdi. O, bir denge misaliydi, timsaliydi. Yalnızlığa, inzivaya önem verirdi ama aynı zamanda hastaları, dostlarını, komşularını ziyaret eder, her fırsatta halkın arasına katılırdı. Allah'ın emirleri çiğnendiğinde kesinlikle tepkisiz kalmaz, bilhassa zulme ve adaletsizliğe asla rıza göstermezdi. İsrafı sevmediği için cimriliği de sevmezdi. Zengin fakir, genç yaşlı ayırt etmez, yardıma ihtiyacı olan herkesin yardımına koşardı. Çocukları bilhassa 'dünyadaki iki reyhanım' dediği torunlarını çok severdi. Çocukların mescitte namaz kılınırken daha yaptıkları yaramazlıklara kızmaz, aksine onların gönüllerini alırdı."

"Suriye'de katledilen masumların sesine kulak vermeyen bir Müslüman, kendisini Peygamber Efendimizin tavsiyelerinden hangisine uymuş olarak kabul edebilir…"

Suriye'de katledilen, önemli bir bölümü de çocuk olan 1 milyona yakın masumun sesine kulak vermeyen bir Müslüman, kendisini Peygamber Efendimizin bu tavsiyelerinden hangisine uymuş olarak kabul edebilir? Hepiniz ekranlarda izlemişsinizdir, kimyasal silahlarla şehit olmuş ikizlerin babasının kucağındaki halini. Aynı aileden 100 kişi kimyasal silahlarla ne yazık ki ölmüş, şehit olmuştu. Şimdi o babanın halini düşünün, eşi de şehit olmuş, iki yavru da gitmiş. 'Ben onları Allah'ımın evine gönderiyorum.' diyordu. Kendi elleriyle yavrularını orada mezara defnediyor. Bu dünyada bu zalimler, acaba karşılığını ne kadar bulmayacak da bu zulmü devam ettirecek. Bunlara karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri ne diyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı devam edeceğiz. Çünkü bizim Peygamberimiz 'Zulme rıza zulümdür' diyor. Zulme rızanın zulüm olduğu bir dünyada biz kalkıp da bunlara 'İyi yapıyorsunuz. Devam edin.' diyebilir miyiz?

"Bugün Somali'de açlık içinde kıvranan çocukların dramına şahit olan ve harekete geçmeyen bir mümin kendisini nasıl Peygamberin izinden gidiyor görebilir?" diyen Erdoğan, Hazreti Muhammed'in "Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle düzeltin, gücünüz yetmezse dilinizle ihtar edin, ona da gücünüz yetmezse kalben buğzedin" hadisini hatırlattı.

Erdoğan, Müslümanlar bu kesin emre rağmen prensipte dahi bir araya gelemediğini dile getirerek, "Eğer biz, insanlar içerisinden çıkarılmış bir hayırlı ümmet olduğumuza inanıyorsak, o zaman bunun gereğini yerine getirmemiz lazım. Atmamız gereken adımları buna göre atmamız lazım, daha neyi, nasıl seyredeceğiz? Acaba biz, bir tas çorbamızı onlarla beraber paylaşabiliyor, onlara bunu uzatabiliyor muyuz? Bunu artık ihmale hakkımız yok, gereğini yapmamız şart." dedi.

Bu Haberi Paylaş:
Canlı Yayına Mesaj Gönder
  • 25°C

Mobil Uygulamalarımız

RADYO TURKUVAZ

20 Nisan 2024, Cumartesi
  • 07:00Turkuvaz Sabah
  • 10:00Kübra Alanson ile Bilmen Lazım
  • 12:00Turkuvaz Şarkılar
  • 15:00Müziğin Rengi
  • 18:00Hayatın Ritmi

Namaz Vakitleri

  • İmsak
  • Güneş
  • Öğle
  • İkindi
  • Akşam
  • Yatsı

Ajanda son 12 Saat

AYET, HADİS, SÖZLER

Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

Nisâ Suresi 144. Ayet Meali
BİZE ULAŞIN